6 Haziran 2009 Cumartesi

Montaigne: 'Aşka Dair'

Aşk kelimesine benim gibi uyuz olanlardan mısınız? Öyle olmalısınız. Yalama olmuş hiçbir kelimeyi sevmediğim gibi, herkesin her yerde kullandığı bu aşağılık kelimeden de nefret ederim, ucuzlatılmış hiçbir kelimeyi sevmediğim gibi...
Her neyse, konumuza gelirsek, Fransız entellektüel Montaigne, bu kavramı, 'le amour' kavramını işliyor 'Denemelerim' adlı eserinin bir bölümünde.
Realist yaklaşımı ve aşırı gözlemciliği dikkatimi çekti doğrusu, güzel bir deneme olmuş, burada bir kısmını paylaşıyım dedim, buyrun:

Aşk için tüm kitapları bir kenara bırakıp konuşmak gerekirse, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada ulaşmaktır aşk, gibi geliyor bana. (...) Sokrates'e göre de aşk, güzelliğin arzusuyla çoğalma arzusudur. Bu arzu, boşalmaz hazzı alınacak tad, çoğu insan tarafından ayıplanıyor. Niçin? Tanrı istemediği için. (...) Ey insan, derdin az mı ki, kendine yeni dertler arıyorsun? Doğanın sana sunduğu bütün yararlı işleri bitirdin, işsiz güçsüz kaldın da mı yeni işler çıkarıyorsun kendine? (...) Mahalle papazının sana emrettiği tüm işlere bağlanırsın, Tanrı'nın, doğanın emirleri umrunda olmaz, güzellekleri ve hazzı ayıp, çirkin sayarsın. Bunları bir düşün, tüm ömrün böyle geçiyor...

Seni de seviyoruz Montaigne... (=

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder