Yobazlık nedir, biliyor musunuz? Her yerde ve her durumda karşımıza çıkan yobazlık, salt dogmalara bağlı kalmak değildir.
Yobazlık, ayın 13'ünü lanetli saymak da olabilir, siyah kediye lanet etmek de, kurşun döktürmek, benim tanrıma inanmıyor diye adam öldürmek de...
Ama asıl yobazlık, 'kader'in üstünlüğünü kabul etmekle ortaya çıkar, evet: her kazayı, başarısızlığı, yenik düşmeyi 'kader'e bağlamaktır, 'kısmet değilmiş' demektir yobazlık...
Yobazlık, mağlubiyetin adını 'nasip' yapmaktır, kitap sandığınız kadere bağlamaktır.
Evet.
Evet!
Kader nedir peki? İnanılan kader gerçekten de ne olabilir?
Aileniz...
Irkınız...
Cinsiyetiniz...
Adınız...
Kalıcı sağlık sorunlarınız...
Kaldı ki, şu seçeneklerin bile çoğunu değiştirmek mümkün günümüzde, 'kaderin yazısını' bu derece müdahale de söz konusu, 'ebilite'lik söz konusu...
Ne dininiz kaderdir, ne başarısızlıklarınız, ne de tüm hayatınız. Bunları bir 'bilen'in olduğuna inanmanız, yazılı bir kitap olduğunu, ve hatta bunların avucumuzda yazdığını göstermez, saçmalamayın...
saçmalamasınlar...
Hiç bir kitap yahut hiç bir tanrı, beni kendine bağlı bir köle yapamaz, fahişe haline dönüştüremez. Bu sizin yıllarınız, aylarınız, günleriniz ve saatleriniz...
Başkasının değil!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder