Garipsenecek bir üçlü, değil mi?
Bence öyle. Aşık olmak, seks yapmak ve çarşaf kullanmak...
Herhangi biri hakkında konuştuğunuzda, diğer ikisinden konu açılmayacak gibi, hem, bırakın konu açılmasını, aklınızdan bile geçmeyecek gibi bir üçlü.
Belki, aşık olunan bir çarşaflı bayanla evlilik sonrası seksi tartışırsanız...
Yada seks yaptığınız bir kadına aşık olup onu çarşafa bağlamayı düşünürseniz...
Güzel mi? Değil...
Konuya nerden mi geldik? Uzuuun, çok uzun tartışmalar sonucu bağlandı bu 3 konu birbirine. Sıralanış olarak hatırlamasamda, unutulmaz ve çok zevkli bir tartışmaydı benim için...
Diyalog halinde vereceğim şimdi, döngüleri yazmadan özet geçeceğim, 'eskiden' çok sevdiğim, İsmailağalı genç arkadaşımla geçen tartışmamızı...
İyi seyirler Türkiye...
* * *
-Hiç aşık oldun mu?
-Hayır, aslında bir kaç kere oldum ama...
-Ama ne?
-Başı açıktı... İstemedim sadece...
-Nasıl yani, sanane bundan? Evlenecek misin sanki?
-Bunu kim bilebilir ki?
-Bilen bilir... Evlenseniz bile bu sorun değil.
-Sorun tabiki! Nasıl değil? Evlilikten ne anlıyorsun sen?
-Ne biliyim... Beraberliğin devamlılığı, yahut resmiyeti olabilir...
-Hah!
-Ne?
-Evlilik sadece zinayı önlemektir, başka bir şey değil.
-Aşk?
-Zaten bir süre sonra bitiyor, azalıyor, sönüyor... Kime sorarsan sor, aynısını söyler... Başlarken olmasa da olur benim için, mantık evliliği olduktan sonra...
-Bu mu mantık? 24 saat birlikte olduğun kadını, dışarda sikin kalkmasın diye kullanmak?
-Ben öyle bi' şey demedim!...
-Ne dedin? Başı açık diye istemem diyorsun, zinamı önlesin yeter diyorsun, cariye arıyorsun sen İsmailağalı, bu mu müslümanlığın?
-Bak, evvela başı açık hususu... Başı açık biriyle evlenmem bu devirde. Güvenmem, güvensem günahını çekemem, günahını çeksem çocuğuma anne dedirtmem...
-Neyin günahını çekiyorsun?
-Kadının! Kur'anda başörtüsü yok diyecek kadar mı değiştin sen?
-Herkesin günahı kendine diye biliyorum ben, demek eşlerin günahları da 'er kişi'ye yazılıyormuş...
-Nasıl?
-Sen öyle dedin. Başı açığa güvenmezmişsin ya hani, günahını çekmezmişsin... Sanane diyorum kadından... Açık, kapalı, müslüman...
-Sadece açık olmayacak zaten, çarşaf şart der Ahmet Hoca! (cüppeliyi kastediyor)
-İyi de, hani zinanı önleyecekti bu başı açık olmayacak olan karın senin... Çarşaflı kadını nasıl beğenip de sevişeceksin?
-Bunun İslam'da yolları var... Kadının başını evlenmek niyetiyle açabiliyorsun, ve hatta yüzüne, gözüne, dişlerine bile bakabiliyorsun...
-Bak sen... Her geçen çarşaflıya 'pardon, seni sikebilir miyim?' diye sormak lazım o zaman...
-Tövbe tövbe...
-Şimdi de tövbelere başladın ama sen... Hem aşk aramıyorsun, çarşaflıyla sevişmek zorunda hissediyorsun kendini, hem de işe tövbeyi karıştırıyorsun. Yanlışsın, yanlış!..
-Sus, tamam, ezan okunuyor...
* * *
Ve işte müthiş koalisyonumuz çıktı ortaya: Aşk, çarşaf ve seks!..
Fakat garip, değil mi?.. Yazarken de düşündüm, tartışırken de, tartıştıktan sonra da.. Yeni şeyler öğrenmek kadar zevkli bir şey yok, inanın bana...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder