31 Ekim 2010 Pazar

Ana, Oğul, Kutsal Ruh

temel ihtiyaç nedir abi?
su?
yemek?
huzur?
din?
aşk?
seks?
maddelerden hangisi "dışarıdan bağımsız" gerekli bize?
su, yemek ve seks bedenin ürettiği ihtiyaçlar..
aşk'ı çözen varsa anlatsın, nereden geliyor filan..
din, yine dışarıdan gelen bir ihtiyaç.. tanrı yoluyla, peygamber aracılığıyla gelen ibadet, yalvarma, dua ihtiyacı..
tanrısızlık ihtiyacı, ki bu "dine" de "ateizm" diyoruz..
huzur mu?
yok, kişiden kişiye değişiyor, biliyorum.
andan ana değişiyor..
yazarak, yiyerek, (çok afedersiniz) sikerek, kazanarak, ibadet ederek falan..
o zaman asıl soruyu soruyorum: bağımsız bir "temel ihtiyaç" var mıdır?
ııım..
yoktur.
evet yoktur.

29 Ekim 2010 Cuma

Cumhuriyet Bayramı

Her sene aynı geyik... Ama bu sene bi farkı vardı, bu sene arefemiz de vardı!
Her sene oraya buraya yapıştırılan Türk bayrakları...
Düzenlenen resepsiyonlar...
Atatürk mesajları; kanallarda, radyolarda ve artık "facebook", "twitter" gibi sosyal paylaşım ağlarında...
Tabi ki bunlar olacak, ama türkiye'de şampiyon olup da avrupa kupası almış gibi sevinmenin bi anlamı var mı?
"Cumhuriyet olmasaydı nüfus cüzdanımız olmayacaktı" yapma yau, Osmanlı'da yok muydu nüfus kağıdı?
Bal gibi de vardı...
1850'lerden beri hem de...
"Demokrasi cumhuriyet sayesinde var"
İngiltere'de ne sayesinde demokrasi var? Çin de cumhuriyet... Irak da cumhuriyet...
Hangisi daha demokratik?
Cumhuriyet rejimine sahip Çin mi, cumhuriyet rejimi olmayan İngiltere mi?
Peki efendim...
Bunları söyleyince "cumhuriyet düşmanı" mı oluyoruz?
Başka bir deyişle...
Türkiye'de şampiyon olmak istemiyor muyuz?
Hayır...
Biz, halka "yemeğini yemezsen deli kadriye geliyor" diyen bir mantalite istemiyoruz..
Beyazsa beyaz, siyahsa siyah...


6 Ekim 2010 Çarşamba

İstenilen Kişi

istenilen müslüman,
istenilen evlat,
istenilen dost,
ve kadirdir mezartaşları;
vaad edilmiş topraklar gibi
müslümanlığa,
evlatlığa,
dostluğa ve aşklara..
bazen 660'a soruyorum
aşkı ve hazzı
doyduktan sonra tatlımız;
davamız mı?
ey bedenden ayrılan,
günaha bürünmüş
kötü tohumlarım..
kadir misiniz istenilen;
müslümanlığa,
evlatlığa,
dostluğa..
istemiyorum ulan iki yüzlü,
selpağa silerken tohumları
ve düşünmeyi
bana,
kaderime,
davama ve mezartaşıma kadir olan
iki yüzlü yazısız mektupları..
hiç uğruna sıkılmış yumrukları,
iki saatlik mutlulukları,
ve sigaranın dumanını;
satıyorum istenilen;
müslümanlığa,
evlatlığa,
ve dostluğa..
yoksa
secdeye eğilmeyen başım,
omzumdaki yük mü bir bunamışın;

ve korkmak yoktur hiçbir kötülükte;
eğer ki yalnız kalmayacaksa yarınım