25 Eylül 2009 Cuma

Hazırlasana salaşı abi

Okullar açıldı ya hani, ne diyelim, hayırlısı olsun tabi de.. Sanki..
Bu sene daha bi güzel.. Öğretmenler, öğrenciler, sıralar filan bile daha güzel sanki..
Alıştım ya hani, 'ana yurdum' olan Asfa'ya, tekrar.. Bir de kardeşlerim de eklendi, sağolsunlar, 2 tenefüs bir yakamdalar: 'Abi, para!' diye.. Hal hatır sorma, el öpmeye gelme... Yok öyle bi dünya...
Konular da daha eğlenceli..
Sınıf ortamı, ferah; arındırılmış, yalnızca 11 kişi... Herkes farklı bir ses...
Öğretmenler, eski okulumdan sonra altın burada!..
Güvenliğe 'sıkı tut serkan!' demeyeli baya oldu sanki... Derste 'hayır!' demeyeli, sınıfa 'selamun aleyküm!' diye girmeyeli...
Bayaa (bayağı mı? iyi.) olmuş gibi...
Hayırlı olsun yeni sezon da efendim!..

Mümkün olsa üzerine alıcı takılacak 2 şey...

Kumanda... Evet! Bir şey her arandığında mı kaybolur, 'şurdaydı işte oğlum!' dediğin her sefer mi gözden uzak kalır...

Cüzdan... İntihar sebebi.. Artık buraya koyucam söz, desen de yoktur orada... Çünkü henüz akşamdan giydiğin pantolonun arka cebindedir... Orada da yoksa, üzgünüm, servis çoktan gelmiştir...


Tebessüm ettiren şarkı sözleri...

Tebessüm dediysem, bildiğiniz sırıtma işte... Yoksa, 'aksın bacaklarından oluk oluk milyonlarca doğmayacak çocuklarım' sözü, ne kadar tebessüm ettirebilir size?
ihi.
bak, 'güldüm' yine..

Kısa notlar...


Uyuma sakın, dokunmam bile başına...

Doğan Grubuna ceza kestiler, malum... Kesilen de ceza değil, eşi benzeri görülmemiş bir...
Şey...
Kazık!..
Ama anlaşılması gereken şu ki, Tayyip, dürüstçe vurdu.. Kimse kalkıp da, 'bana karşı çıktınız, nah, bu da faturası..' demedi.. (ama parantez içinden bunu diyebilirim, Tayyip'e karşı oyun oynadınız, çirkefliğe vurdunuz işi, nah, bu da cezası!)
Zaten öyle bir itiraz geldi mi de..
'Yoo' diyor Tayyipçiler, 'vergi açığı varmış, yapmasaydınız'... Haklı olarak tabii..
Ama...
Sorulması gereken soru, yahut itiraz edilmesi, üzerinden durulması gereken konu, saçma sapan 'bizi susturmaya çalışıyorlar' değil...
'atv'nin, Star GAZETESİ'nin, Ülke TV'nin, TV Net'in de vergi açıkları niçin bu kadar ayrıntılı incelenmiyor, niçin ceza bu kadar ağır olmuyor'dur...
Doğancılar, ancak bu yolla halkın kanına girer, cezayı baskıyla indirtebilir... (nah indirtir. parantez burası arkadaşım, size ne?)

Ha, bu arada...
Bitim kadar sevmediğim Doğan Holding'i şöyle bırakalım... Bilin bakalım kimi, nerede gördüm?
Laciver'te, Ayşe Arman'ı!..
Şerefsizim ki oğlum...
Bakmayın sokak ağzıma da...
Ah, çok güzeldi kadın... Siyah mini bir elbise, ama dekolta ağır değil... topuklu ayakkabı, bildiğimiz Arman saçları...
Kızı ve arkadaşı da vardı...
Yanına gidemedim ama tabii...
Yemedi....

mutlu kal Türkiye.

20 Eylül 2009 Pazar

Ramazan Bayramı kutlu olsun efendim

Uzatmayalım, ramazan / şeker bayramımız kutlu olsun diyelim.. Hiç reddetmeden de, en realist, katı kimselerin bile yumuşadığı bir aktivite olduğunu da kabul edelim bayramların..

* * *

Twitter saçmalığı..

Sitesine bir kez girdim, bir kaç yazarın sayfasını da ziyaret ettim tabii ama.. Rezalet, başka bir şey değil..
Facebook desen, değil..
Msn'e falan da benzemiyor..
Ne idüğü belirsiz, saçma salak bir dedikodu sitesi yapmışlar, en ağır adamlar bile yavşaklaşabiliyor sitede. (bkz: A.Hakan)
Bu yüzden Hıncal Uluç'a katılıyorum twitter mezvusunda, çoluk çocuk işi yapmışlar.. Nasıl böyle yaygınlaşmış, isim yapmış, gazetelerde filan yer almış.. Anlıyamadım doğrusu..

C.G öpüldü mü, öptürttü mü?

Emniyeti, valiliği filan kutluyorlar ya hani Garipoğlu yakalandı diye.. Komik doğrusu.. Babasını içerde 'rehin' tutmasalar, Cem'in ve çevresinin ipleneceği bile yok.. Adam resmen tüm Türkiye'yle dalga geçti..
Polisi ABD'ye, Rusya'ya, Ermenistan'a ve tüm Türkiye vilayetlerine (ne?) yolladı..
Oysa ki Cem, herkesin dibinde, Bahçeşehir'de yaşamaya devam ediyormuş.. Şaşırtıcı değil, paranın gücü bu..
Bu kadar da basit..

Ne mutlu Kürt'üm diyebilene...

Hani, siz hiç utanmadan, çekinmeden, düşünmeden bir Kürt çocuğuna her sabah yeminler ettiriyordunuz ya..
Dedesini Diyarbakır cezaevinde öldürmenize, aç, susuz bırakmanıza, işkencenin allahını yapmanıza rağmen..
Türk olduğuna, ve hatta ileri, doğru, dürüst, saygılı, sevgili olduğuna dair..
Bu pişkinliği, götlekliği, faşistliği yaptınız ya hani yıllarca..
Şimdi de yüzzüsce..
Namussuzca karşı çıkıyor, dağlara çıkarıyorsunuz ya kendinizi.. Dibine kadar yanında olduğumuz Kürt açılımı için..
Bu kadar karaktersiz, salt sloganla yürüyorsunuz ya hani..
Bu yüzden..
İnadına susmayacak bu ülkenin demokratları, liberalleri, aydınları ve vicdan sahipleri..
Ve sürekli Kürt'ün, Kürtçenin yanında olacaklar...

mutlu kal Türkiye.

12 Eylül 2009 Cumartesi

Sen ne sandın?

60 yıl sonra öleceğiz anacım, zaten ben de kilo da var, sigara da var, şu sene hariç de hızlı bir hayat.. Belki 50'yi filan bile göremem. Bu yüzden maddi işleri terket, boşver.. gibi sikiriboktan nasihatları artık bırakalım. Tamı tamına maddiyata yönelelim hazır Ramazan mübarek..
Çünkü bedenen ve ruhen de huzurlu olmanın, en çeyrek üç yolu var.. gibi siktiriboktan nasihatları da bırakalım artık. Gereksiz ve uyguluması zor. Herkes için de değişir, insanız biz, sığır değil.
Hoş, şu saatte uyumak da istemiyorum. Belki ben de sığırımdır.
Sen ne sandın?
Gündem de ne var bu arada? Saat tam 07:30, güzel.. Şimdi gelir kapıcı, sabah ve taraf, yeni yeni ve taptaze kokularıyla. Ama belki sel mel olur diye çıkmaz evinden kapıcı. Saçmaladım yine. Evet.
O değilde..
Şu sel rezaleti nedir hakkaten yahu..
Tam orospu çocukluğu, dere yatağına ev mi kurulur.. Hadi türk milleti şuursuz, diyelim, belediye niye izin veriyor ki? Onlar insan değil midir nedir. Tövbe tövbe.
Facebook'ta son izlediğim video'yu ekleyen kimdi? Pattinson gay olduğunu söylüyodu heralde sonunda..
A..
Bu arada..
Furkan Tekümit dersanede 3'te 3 birinci oldu. Dersane genelinde. Türkiye geneli tek derecem 161. olmak.
Umudumuz ilk 100'e kapağı atmak efendim, inşallah.
Yarın da sülale iftarımız var, iki hafta önce biz verdik iftarı evde, yarın da Tarabya yada Bayrampaşa'dayız sanırsam. Yarın dediğim, birazdan uyuyacağım için yarın yani.. 12 saat filan kaldı zaten iftara. Babanemin iftarı da efsanedir ha, demeyin öyle. Seviyorum onu da. Sevgi doluyum yine.
Sen ne sandın?
Yazıyım de arada, başlık at boku gibi kalmasın ortada.
Oy, neyse.. yoruldum ben . yazamıycam daha. ı ıh, olmuyo zaten. çıkmıyo bişey.
shift e basıp büyük harf kuralına uyucak dermanım bile kalmadı benim nur yüzlü okuyucularım.

gündeme oturaklı sosyal mesaj:

hayırlı ramazanlar.
ne mutlu kürtüm diyebilene.

2 Eylül 2009 Çarşamba

Milliyetçi

Bugün bir kez daha anladım ki, hiç bir milliyetçi, faşist, şovanist insanla karşılıklı oturup konuşmak, birşeyler anlatmak mümkün değil..
Anlamamaları, salt aileden aldığı atkafası bilgilerle sınırlı kalmaları şöyle dursun, karşıdaki kimseyi de çekemiyorlar. Zaten çekebilseler, yada entelektüel olarak sınırlı kalmasalar, milliyetçi olmayacaklar..
Güzelim Özgürlük Heykeli'ni, kim yaptırmış diyor, biliyor musun..
Anlat hele diyorum..
Bana, Osmanlı'nın, yani Türk'ün emriyle yapıldı diyor.. Facebook'ta izlediği o siktiriboktan videonun etkisi..
Okuma? Yok..
Oysa ki bir 19.Yüzyıl ve Büyük Amerika'yı okusa, bilse, özet geçse...
Öğrenecek 1886'da, Fransa'nın Amerika'ya bir hediyesi olan bu heykelin, Osmanlı emriyle değil, Mısır sanatkarları tarafından yapıldığını...
Ancak heykeltraşlık yasak olduğu için orda dikilemeyip, Fransa'ya kaldırıldığını..
O dönem kendi bokunu silmekten aciz Osmanlı'nın, Amerika'ya emir verecek, hediye gönderecek güçte, sorumlulukta olmadığını, olacak kadar siyasette karaktersiz olmadığını...
Ama yooook... Paşam bilsin, onu da tüm liberallerin kabesini de Türk yapsın anasını satayım...
At binip ok atıyorlar diye Kızılderililer de Türk olsun.. Yetmedi.. Dağdaki Türk'ün kart kurt sesinden ötürü bir Kürtleşme meydana gelsin.. Onların dilleri zaten yasak olsun, bir Türk devletinde nasıl serbest olabilsin ki... Saçmalığa bakılsın da hele... Yuh artık... Kürdistan kuracak hükümet ya, mhp dağa çıksın, chp kürtçü becersin...

E doğrusu da bu ya...